22 Aralık 2022 Perşembe

Sende Bir Kalp Yolla Hayata-Yılmaz Parlar

Sende Bir Kalp Yolla Hayata,

Başda Sağlık Bakanlığı olmak üzere İmkan Dahilinde Kurumlar ve bireyler destek vermeli.

Kanser hastaların ve refakatçilerinin tedavi süresi boyunca 3 öğün yemek, konaklama, ısınma, temizlik gibi temel ihtiyaçlarını karşılayan Türk Kanser derneği Mucize Evi’nde; youtube dan bir kere dinlemekle kanser hastalarına bağış yapmış olacağınız, Ses Sanatcısı Yeliz’in kanser derneği için seslendirdiği Hayat Şarkısı lansmanı yapıldı.



Toplum Sağlığı İçin 58 Yıldır Kanserle Mücadelede Toplumun Yanında olan Türk Kanser Derneğine, Başda Sağlık Bakanlığı olmak üzere İmkan Dahilinde Kurumlar ve bireyler destek vermeli.

Kanserle mücadelede tıbbi süreç kadar hastaya sürekli destek sağlayabilmek de önem taşıyor. Tüm bu özellikleri ile tam bir yaşam merkezi kimliği taşıyan Türk Kanser Derneğin Mucize Evi’ni  Ankara ve İzmir başta olmak üzere kanser tedavisinde merkez özelliği taşıyan büyük illere yaymayı hedefleme misyonları var.

20 Aralık 2022 Salı günü Şişhane Mucize Evi’nde düzenlenen Basın Toplantısına Türk Kanser Derneği Yönetim Kurul Başkanı Burak Duruman, Ses sanatçısı Yeliz, söz yazarı ve besteci Tamer Gürsoy, projenin mimarı Suat Filiz ve klipte oynayan kanser hastası çocuklar katıldılar.



Mucizelerimiz daha çok olsun

Türk Kanser Derneği Yönetim Kurul Başkanı Burak Duruman, “Bugün çok ama çok mutlu bir gündeyiz. Türk Kanser Derneği'nin İstanbul’da ikamet etmeyen, ancak kanser tedavisini burada gören ve maddi imkanı olmayan kanser hastalarına, refakatçileri ile birlikte ücretsiz konaklama olanağı sağlayan bu Mucize Evi'ndeyiz. Mucizelerimiz daha çok olsun diye yapıyoruz bu toplantıyı. Sevgili Söz Yazarı ve Besteci Tamer Gürsoy'un hissederek, emek vererek çıkardığı bir eser var. Sevgili Yeliz de inanılmaz sesi ile bu eseri taçlandırdı. Hepimizi birleştiren Suat Filiz' e de teşekkür ediyorum. Bu şarkı ile Türk halkına "Vermek Almaktır Aslında Sen de bir Kalp Yolla Hayata" diyoruz. Burada güzel olan, halkımız bu güzel eseri tüm müzik platformlarından dinleyerek Türk Kanser Derneği'ne bağışta bulunmuş oluyorlar. Bu projeye büyük heyecanla hazırlandık. Sözler müthiş, ses ve yorum müthiş, çocuklarımız müthiş. Ayrıca bu projenin başından beri maddi ve manevi yanımızda olan Japon Otomotiv Markası Lexus'a da çok teşekkür ederiz. Ayrıca bu proje destek verenler arasında Batik Giyim Tekstil'e de teşekkürlerimizi sunarız.” Şeklinde açılış konuşmasını yaptı. Proje sahibi Suat Filiz, Söz yazarı ve Besteci Tamer Gürsoy ve Sanatçı Yeliz'e Dernek teşekkür plaketleri takdim etdi.



Ses sanatcısı Yeliz, " Bağışa dönüşen bu proje Dünyada bir ilk. Bu eseri dinledikleri her platforma Türk Kanser Derneği'ne bir bağışta bulunmuş oluyorlar. Tamer Gürsoy müthiş bir söz yazdı ve besteledi." Kısa Açıklamada bulundu.

Ses sanatcısı Yeliz ile özel söyleşimizde Kendisininde bir seneden fazla süredir kanser olduğunu, tedavi gördüğünü klip hazırıkları sırasında Billur Kalkavan ile telefonda konuştuklarını ve ağladıklarını paylaştı.

Söz yazarı ve Besteci Tamer Gürsoy 6 yaşında iken kanserden annesini kaybetdiğini, klip çekilirken çocukların anne babalarını üzüntülerini ağlayışlarını aktardı. 



Gerçekdende Löseminin Tedavisinde Beslenmenin önemi çok büyük. Özellikle düşük ve orta gelirlililerde yetersiz beslenme yaygındır.  

Çocuklarda lösemi sadece çocuklar için değil, aynı zamanda tüm aile bireyleri, özellikle ebeveynler için bir stres kaynağıdır. Lösemili çocuklara bakmak, hastalığın ve tedavisinin neden olduğu çeşitli krizlerin üstesinden gelmek için sosyal desteğin önemine dayanır. Ancak ebeveynlerin sosyal destek algıları çeşitli faktörlerden etkilenebilmektedir. Bu nedenle lösemili çocuğu olan ebeveynlerin sosyal desteğini etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi gerekmektedir.

Her dinleme kanser hastaları için şifa olacak 

Tüm müzik platformlarında yayınlanan şarkı için her bir tıklamadan platformlar aracılığıyla gelir elde edilecek. Sağlanan bu gelir Türk Kanser Derneği'ne aktarılacak ve kanser hastası çocuklar için kullanılacak. 

yilmazparlar@yahoo.com


17 Aralık 2022 Cumartesi

Sağlık Turizminde, Türk Mutfağının Özgünlüğü, Marka Gücü -Yılmaz Parlar

  Gıda, Turizm ve Sağlık Bir Sinerji mi?


Sağlık Turizminde, Türk Mutfağının Özgünlüğü, Marka Gücü 


Gıda, turizm ve sağlık arasında köklü bir karşılıklı ilişki vardır. Aslında, turizmin ilk biçimlerine katılma motivasyonları, esenlik, zindelik ve sağlık fikirleriyle ve algılanan sağlık yararları sunmaya odaklanan yerler veya destinasyonlarla yakından ilişkilidir. 



Çağdaş turizm, algılanan sağlık ve esenliğe katkıda bulunmaya devam etmektedir. bu bağlamda turizmin sosyal mantığını anlarken,  sağlık sektörünü güçlendirmenin bir yolu olan medikal turizmin bölgesel ekonomideki etkileri yadsınamaz.  

Sağlık, gastronomi ve turizm üçgeninde önem teşkil eden yiyecek ve içecek üretimine dair tüm faktörlerin önemi, Bu sinerji, Gastronomi Turizm Derneği Gürkan Boztepe, Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti “Kanaat Önderleri Konuşuyor” temalı Gastro Talks toplantısında cevap buldu. Çapraz desteklemeye örnek oldu.

Turistler için yaklaşık %33'ü seyahat konaklaması oluştururken yemek harcamaları ise toplam bütçenin %40'ını teşkil eder. 

Gastronomi potansiyeli bilincinde yemekleri ve mutfağıyla dünyada çok güçlü bir konuma getirmek misyonuyla Türk mutfağını Dünyaya tanıtmaya kendini adamış Gastronomi Turizm Derneği (GTD) Başkanı Gürkan Boztepe, Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti önemli bir adıma başladılar.. 

Gastronomi Turizmi Derneği (GTD) ve Liv Hospital iş birliği ile düzenlenen “Kanaat Önderleri Konuşuyor” temalı Gastro Talks toplantısı yoğun ilgi gördü.

Türk mutfağının özgünlüğü ve gücüyle sağlık turizminde 

katma değer yaratılabileceğini vurguladı. 



15 Aralık Perşembe günü Liv Hospital Vadistanbul’da gerçekleştirilen toplantıda Gastro Talks toplantısının konuğu olan Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti, “Sağlık Turizminin Geleceği, Sürdürebilirliği ve Türk Mutfağının Sağlık Sektörüne Yansıması” başlıklı bir konuşma yaptı.


Meri İstiroti,  “2021 ve 2022 yılı sektör için toparlanma yılı oldu. Türkiye’ye gelen sağlık turisti sayısı 2021 yılında, pandemi öncesi dönemi yakalayarak 671 bine yaklaşırken, rakamlar 2022’yi yaklaşık 1 milyon 200 bin sağlık turisti ve iki buçuk milyar dolara yaklaşan gelirle kapatacağımızı gösteriyor” dedi



Meri İstiroti, 2023 ve sonrasında sağlık turizminden beklentilerin büyük olduğuna değindi.  “Yabancı hastalar daha iyi doktor becerileri, gerçek multidisipliner yaklaşım, nitelikli tıp ve hastane yönetimi, tıbbi sonuçlarda ve tedavide yüksek kalite, modern tıbbi teknoloji, bekleme süresinin olmaması, yakın uçuş mesafesi ve uygun tedavi maliyeti gibi avantajlardan dolayı ülkemizi tercih ediyor” şeklinde avantajlarımıza değinirken, Türkiye’de batıya göre %40 civarında tedavi gideri tasarrufu sağlandığını vurguladı.


Türk mutfağının sağlık turizminde nasıl değerlendirilebileceği hakkında Meri İstiroti, “Geleneksel tatlarımızın, sağlıklı ve besleyici yemek kültürümüzün uluslararası arenada daha fazla tanıtılması, ülkemizin markalaşma sürecinin en güçlü destekleyicisi olacaktır. Bu doğrultuda, sağlık hizmeti almaya gelen turistlere sağlıklı beslenme öğretileri, ürünlerin temini, online ürün tanıtımı birleştirilerek sunulabilir. Ege mutfağının kendine has özellikleri ise sağlık turizminde ayrıca değerlendirilebilecek büyük bir zenginlik. Gastronomi turlarının hastanelerde tanıtımı, hastanelerde ise gastronomik özelliklerin tüm dillerde tanıtımı yapılabilir. Gastrointestinal hastalıklar ve kanserle ilgili hastalıklarda ise doğru beslenme programı tedavi sonrasında da devam ettiği için bu alanda, tedaviye ek oluşturularak destekleyici çalışmalar yapılabilir. Ayrıca online mutfak kursları yabancı hastalara ve yakınlarına sunulabilir, yurtdışından yerel bölgelere yapılacak gastronomi turlarına check-up programları eklenebilir” şeklinde açıklamalarda bulundu.  Dünya sağlık turizminde en çok kanser nedeniyle seyahat edildiğini,  sırasıyla kök hücre terapisi, kronik hastalıkların tedavisi, diş hekimliği, kalp hastalıkları ve organ naklinin izlediğini belirtti. 

Bizde bu ilişkiye bakarken; Yiyecekleri kültürel sermaye ve sosyal prestij yaratmak için bir araç olarak kullanmak adına, Turizm yeme ve alışveriş deneyimi ile sonuçlanan bir yiyecek ve içecek tedarikçileri yoğunluğu yaratmak, İyi kalite ve adil fiyatlandırmaya dayalı yerel otantik bir potansiyel  oluşturma, Gastronomi ve Turizm alanlarında yiyecek ve içeceklerin sağlıklı bir biçimde üretilmesi günümüzün en temel araştırma konularından biridir. 

Sağlıklı üretim söz konusu olduğunda yapılan araştırmaların gıda güveliği ekseninde olmasına rağmen zamanın getirdiği yeni eğilimler, hastalıklar ve tercihlerin de etkili olduğunu söylemek mümkündür.

Sağlıklı beslenme, katı beslenme felsefeleri, gerçekçi olmayan bir şekilde zayıf kalma veya kendimizi sevdiğimiz yiyeceklerden mahrum bırakma ile ilgili değildir. 

Bunun yerine, harika hissetmek, daha fazla enerjiye sahip olmak, ruh halimizi dengelemek ve kendimizi mümkün olduğunca sağlıklı tutmakla ilgilidir; bunların hepsi, bazı beslenme temellerini öğrenerek ve bunları bizim için işe yarayan bir şekilde kullanarak elde edilebilir. 

Gastronomi Turizm Derneği tüm bu alanları kapsayıcı Yerel mutfakları keşfetmek, tatmak ve mutfak deneyimleri kazanmak için organoleptik özel ilhamları temsil edebilir ürünleri marka yapan hizmete kilitlendiğini gözlemliyoruz. Takdir ediyoruz.


yilmazparlar@yahoo.com